Yaz
Yaz mevsimini oldum olası sevmem. İstanbul'lu için eziyettir yaz mevsimleri...Peki neden diye soranlar ve yazın güzelliklerini sayan arkadaşlar olabilir. Mesela ne güzel dondurma yiyoruz denilebilirse de dondurmanın pek de sağlıklı bir besin olmadığı ayrıca kışın da yenilebildiğini ama bunun Akdenizlilerce pek tercih edilmediği söylenebilir. Günübirlik havuza, pikniğe, parka, bahçeye, ormana gideriz; ne güzel diyenler olabilir, bende derim ki O eski Türk filmlerinde kaldı. İstanbul'da sayfiye yeri bulmak Deniz Baykal'ı CHP'den uzaklaştırmaktan daha zor. Siz anlayın durumu yani. Yazın şort, terlik, tişört giyiyoruz kardeşim diyebilrsiniz. Bende yunan heykeli gibi vücuda sahip türk erkeklerinin, afrodit gibi türk kadınlarının (!) bu nispeten vücudu gösteren yazlık kıyafetler içinde sergiledikleri şairane görüntülerden bahsederim: selülitler,kıllı bacaklar,kraliça ana göğüsler....falanlar filanlar...
Velhassıl kelam yaz demek eziyet demektir bu şehirde....arabada sıcaktan pişersin,klimayı açsan ya o hasta eder ya da benzin parası, vıcık vıcık terlersin her akşam duş alırsın, - su bulursan tabi bu kuraklıkta- eş dost Bodrum'a, Antalya'ya gider sen eve gidersin terlersin.....bu liste o kadar uzayabilirki akıllara zarar bir hal alır. O yüzden burda kesiyorum. İyi yazlar arkadaşlar.........
No comments:
Post a Comment