1981'den bu güne o kadar çok kriz yaşandıki canım ülkemde, hangisinden bahsetsek roman olur. Askeri darbeler, Amerika'nın sağa sola saldırması, her mahalleden bir milyoner çıkarmak sevdası, ekonomik kalkınma planlanları, bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nın aynı ülkenin Başbakanı'na Anayasa kitapçığı fırlatması, Başbakan'ın hastalığı......Tüm bunlar ve çok daha fazlası kriz yaratmaya fazlasıyla yetti. Biz hep krizlerle büyüdük yani. Şimdi ilk defa olarak bizi kendi içimizden kaynaklanmayan bir krizle karşı karşıyayız. Bizden kaynaklanmasa da bizi de haliyle çok ama çok kötü şekilde etkilediği her gün TV'lerde, gazetelerde bangır bangır anlatılıyor. İyi ama bu makro düzeyde ki sıkıntıları neden mikroda hiç bir şekilde göremiyoruz?
Şimdi hiç kimse çıkıp ülkede mutlu azınlık var, sadece onlar etkilenmedi, diğerleri kan aplıyor edebiyatı yapmasın. Somut örneklerle durumu açıklayalım. Fakir yine fakir: zaten açlık sınırında yaşıyor. Onun için olabilecek en büyük şanssızlık işiden atılması olur. Bunun dışında krizden bile haberi olmaz. Zira kazandığı para zaten çok cüzidir. Bu kıt kanaat geçinen grup için durumda fazla bir değişiklik yok yani. En üst krem tabakadan zaten bahsetmek bile sitemiyorum. Bir çorbanın 20 YTL ye satıldığı lokantalarda yer bulamamaktan başka bir sıkıntıları yok çok şükür.
Benim asıl bahsetmek istediğim ülkenin büyük çoğunluğunu barındıran orta direk. Bu grupta fazla bir değişiklik olmadığını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.Cumartesi akşamı BEyoğlu'nda bir tabak yemeğin 20 - 30 YTL civarında değiştiği bir mekanda yer ayırtmamıza rağmen biraz geciktiğimiz için yer bulamadık. Ertesi günün sabahı İstanbul'un mütavazi bir semtinde açık büfe kahvaltı yapmak için girdiğimiz mekanda-ki salonu oldukça büyüktü- yer bulamadık. 10 dakikalık bir beklemeden sonra garson lütfedip bize bir yer ayarladı. Taze simit ve çay ile 2 liraya yapabileceğiniz kahvaltı da bir seçenek iken, bunun yaklaşık 10 katını ödedik. Aynı gün kriz olduğu gerekçesiyle hergün başımın etini yiyip ağlayan bir iş sahibi tanıdığım geçenlerde aldığı PS3'ü için 100 YTL nin üzerinde bir para vererek yeni bir oyun alıyor. Bir başka arkadaşım yılbaşı için 170 YTL lik bir programa gitmek için bilet alıyor.
Hafta sonları son aylarda duyduğunuz ekonomik laflarınu kafanızdan silip AVM leri bir gezin kriz mi var, yoksa başka bir şey mi var daha net görebilirsiniz. İyi krizler...
No comments:
Post a Comment