Friday, December 14, 2007

Giderken

"Hasret ile ölümü,
bir teraziye koymuşlar;
Hasret yarım kilo ağır gelmiş"

Askerde iken okumuştum bu cümleyi. Şimdi bana o kadar da anlamlı ve etkileyici gelmiyor. Ama gurbeti, hele askerlikte ki gurbeti çeken bilir. Sanki TSK orduya savaşacak gençler değil de şairler çağırmıştır. Herkes bir duygu yoğunluğundadır. Aziz Nesin'in de abarttığı kıvama gelmiştir anlayacağınız :"öyle bir millet ki üçünden dördü şair".

2 gün önce iki arkadaşımı ( Ozan ve Serhan ) askere göndermiş olmamız hasebiyle hem askerlik günlerim aklıma geldi hemde içimi garip bir gurbet hissi kapladı. Tüm gitmeler gelmek içindir. Evet doğrudur tüm gitmeler gelmek içindir. Ama aradaki koca zamanlar hep bir şeyler götürür insandan.

Monday, December 10, 2007

Mahkumiyet Acıya

Mahkumiyet Acıya


Rahat yok…
Biz kabul etmesekte
Devam etmekte gerçekler
Ne kadar kaçtığının anlamı yok
Kabul etmelisin

İsfahan nere ?
İstanbul nere ?
Ha orda ha burda
Fark eder mi canım…
Yük nasılsa sırtta

Varlık bile boş gelir
Her şey anlamsız
Tamam koşturmacasındayız hayatın
Ama geceler, geceler
Uzun geceler

Kabul, tamam kaybettik
Sökemezmiş çivi çiviyi
Derinleştirirse ayrı..
Artık kaçmak yok
Acı çekmek serbest

Gözler ama, yaralar kangren
İnsan kaybetmeyi de bilmeli
Kabullenmeyi de
Kabul, unutmak yokmuş lugatte
Acıya mahkummuşuz….