Monday, March 9, 2009

Ölüm var ya Ömer!!

Hepimizin bildiği bir rivayet vardır hani. Hz. Ömer kendisine her gün bir altın vermek karşılığında kendisine ölümü hatırlatacak birisini tutmuş. Adam hergün gelmiş: "Ölüm var ya Ömer" demiş.Altınını almış ve gitmiş. Gel zaman git zaman bir gün adam yine gelmiş. Hz. Ömer'e artık sana ölümü hatırlatmayacağım;bu son gelişim demiş. Hz Ömer nedenini sorunca:"Bak! saçına aklar düşmeye başladı" demiş.

Saçıma aklar düşeli bir kaç yıl oluyor. Ama ölüm aklımıza nedense hiç gelmiyor. Geçen hafta sonu üst üste iki gün mahalleden komşularımızın vefat etmesi bu konuda tekrar düşünmeme sebep oldu. O kadar dünya ile cebelleşiyoruz ki zamanın nasıl geçtiğini fark edemiyoruz. Oysa işte bu dünyadan göçmenin sırası ve yaşı yok.

Hiç bir şeyi ertelememek gerektiğini fark ettim. Bazen ölüm düşüncesiyle başetmek sor olabilir. İnancı yüksek olanlar için bu böyledir. Mevlana gibiler için Şeb-i Aruz'dur. Ama bizim için...

Ne diyordum, ertelememek. Evet en önemli mesele. Yeni yerleri görmek için fırsat mı yakaladınız? Hiç kaçırmayın. Arkadaşın bir gün gelip hadi şuraya gidiyoruz mu dedi. Eğer fırsatınız varsa gidin. Yıllar önce yurt dışı gezisine çıkacaktım. Param çok rahat gezmeme izin vermeyeceği için biraz daha biriktirir, seneye daha rahat bir tatil yaparım dedim. Ama ne oldu? neredeyse 10 yıl oldu, ama ben hala o ülkeyi görmedim. Hayat kısa, ve bu dünyaya bir daha gelme şansımız yok. O yüzden ÜŞENMEYİN, ERTELEMEYİN, VAZGEÇMEYİN! kesin olarak daha mutlu olacaksınız. Unutmamalıyız ki insanlar yaptıları şeylerden değil; yapmadığı şeylerden esas olarak pişmanlık duyar.

Evet, ölüm var. Ama yaşam da var. Ölümümüzü programlama şansımız yok; ama hayatımızı nasıl yaşayacağımızı programlayabiliriz.

Öyleyse, yaşam var.