Sunday, January 17, 2010

Rupa & The April Fishes



Hayatta çok az şey arkadaşlarınla iyi bir gece geçirmekten daha fazla zevk verir insana. Normal zamanlarda sevmediğin mekanlar, sevmediğin ortamlar, sevmediğin kalabalıklar bile insana hoş gelebilir. Çok fazla gürültülü ortamları sevmeyen-artık- bünyem Babylon'da canlı müzik yapan Rupa&The April Fishes grubundan ziyadesiyle hoşnut kaldı. Cuma akşamı olmasından dolayı mekanın daha bir tenha olması bu hoşnutluğun ana sebeplerinden birisiydid aslıda ama bunu ön plana çıkartmak istemiyorum. Daha çok grubun farklı müzik tarzı ve arkadaşlarla beraber olmaktan kaynaklanan eğlenceli bir gece olduğunu söyleyebilirim. Fotoğrafta da görüldiğü gibi arkadaşlarımla beraber biraz koyvermiş vaziyette saatlerimizi geçirdik.

Cuma akşamı, buz gibi bir hava olması Taksim'in boş olmasına sebep olmamıştı çok garip bir şekilde. Bazı mekanlarda oturacak yer bile yoktu. Eğlenceli gecemizin ayrıntılarına girmeden gecenin sonunda evlerimize dağaldığımızı söylemeden önce güzel İstanbul'umuzda saat 03.00'de minibüs bulunabildiğini ve minibüs'ün gündüzleri olduğu gibi tıka basa dolu olduğunu, minibüsün içindekilerin yarısının dut gibi, dörtte birinin çakırkeyif, kalanının da içmekten yeni ayılıp acıktıklarını söylemek isterim. Şahsımda, arkadaşlarımın Taksim'de kokoreç yeme teklifine yanaşmamalarından cihetle Maltepe'de çok daha kötü bir Kokoreççi de, kokoreç yemek zorunda kalmış ve o kokoreçi de bitirememiş, sonra gecenin bir vakti yürüme ihtiyacı hissedip cadde de yürümüş, sabahın o saatinde sokaklarda hiç kimsenin - benden başka- olmamasını fırsat bilen taksicilerimiz sokağın ortasına - gerçek anlamda ortasına- işemelerine şahit olmuş, eve bir yorgunluk ve şaşkınlıkla dönebilmiştir.

Güzel geceydi, güzel...

1 comment:

Sedeliko said...

:) kokoreçi hatırlamıyorummm o kadar üşümüşüm ki!
demek kokoreç içimi ısıtacak gibi gelmemeiş:):)
taksici nası bi insanmış ya! yuh demek isteirm bak diyorum "Y U H"